Karamürsel’de Deniz Faaliyeti

Karamürsel, 14 (A.A.) — Türkiye Denizcilik Federasyonu tarafından kabul edilerek İstanbul’da yaptırılan dörtlük yeni kürek vasıtalarından (araçlarından) biri, Türkiye yüzme birinciliklerine iştirak (katılmak) eden ve sahilde bulunan İzmir, Bandırma, Kocaeli mıntıkalarına (bölge) birer tane verilmiştir.

Bu teknelerle kürek çekilmesini öğretmek üzere Türkiye Denizcilik Federasyonu’ndan Ekrem Rüşdü Bey, yanında muallim (öğretmen) Her Teğetli olduğu hâlde 13 birinci teşrinin (Ekim) sabahı Karamürsel’e gelerek ve orada iki kürek takımı teşkil (kurmak) ederek bu teknelerle talim (eğitim) başlatmıştır.

Bu meyanda (arada) nüfusunun azlığına ve kasabasının küçüklüğüne rağmen çalışan Karamürselli gençliğinin ve kıymetli kaza kaymakamının müzaharetiyle (yardımıyla), takdire ve diğer mıntıkalara (bölgelere) misal olmaya değer şekilde yaptırmaya muvaffak olduğu ve Moda yüzme havuzu gibi üç tarafı kapatılmış 50 metre boyundaki yüzme havuzunda yüzme talimleri (eğitimleri) de yapılmıştır.

Her Teğetüş Karamürsel’de bir hafta daha kalarak kürek talimleri (eğitimleri) ve jimnastikleri yaptıracaktır.

Vakit Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Olur Mu Ya!

Cuma günü Salacak’ta kayık yarışları oldu. Bu yarışlar resmî, şampiyona yarışlarıydı. Galatasaray birinci geldi.

Bu yarış haberlerini gazetelere veren (A.A.) yarışlara falan filan (çeşitli) kulüplerin iştirak (katılım) ettiğini bildirdi. Fakat neticeyi (sonucu) söylemedi. Galatasaray kulübünün birinci olduğu galiba yalnız Vakit’te yazıldı. Haydi bu neticeyi, Galatasaray’ın muzafferiyetini (zaferini) yazmayan gazeteleri Fenerli olmakla itham (suçlama) edelim. Bir farzı (düşünelim) olması ve haberleri doğru ve tam olarak vermesi lazım gelen Anadolu Ajansı’na ne diyelim?

Gazeteler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Galatasaray Kürek Şampiyonu da oldu

Bu sene yüzme, yelken, kürek ve vaterpolo şampiyonluklarını kazanmak suretile Galatasaray denizcilik sporlarının hepsinde birinci olmuştur

Cuma günü yapılan deniz yarışları hakkında dünkü nüshamızda (sayımızda) kısaca malûmat (bilgi) vermiştik. Kısaca diyoruz. Çünkü, spor muharririmiz (yazarımız) rahatsızlığı hasebiyle (sebebiyle) bu yarışlarda bulunamamış ve gazetemiz de Anadolu Ajansı’nın verdiği malûmatı yazmakla iktifa (yetinmek) etmiştir.

Fakat bilmeyiz neden Anadolu Ajansı, kürek müsabakaları hakkında pek ayrıntı vermemekle malûmat vermiş ve bu sene kürek şampiyonunun hangi kulüp olduğunu bile kaydetmemiştir. Fakat buna mukabil (karşılık) yarışların intizamsız (düzensiz) olduğunu ilâveye (eklemeye) lüzum (gerek) görmüştür.

Gariptir ki Anadolu Ajansı, Galatasaraylı ve Fenerbahçeli kürekçiler arasında münakaşa (tartışma) çıktığı gibi teferruat (ayrıntı) kaydettiği halde, şampiyonluğun Galatasaray tarafından kazanıldığını yazmamıştır. Halbuki bu yarış mıntıka (bölge) kürek birincilik müsabakası, binaenaleyh (dolayısıyla) senenin en mühim (önemli) kürek yarışı idi.

Ajansın umumî (genel) müdürü Muvaffak Bey’in Fenerbahçe kulübümüzün rüesasından (yönetiminden) olması, Galatasaray’ın kazandığı bir muvaffakiyetin (başarının) neşredilmemesine (yayınlanmamasına) vesile teşkil etmeyeceğine (sebep olmayacağına) şüphemiz yoktur. Muhterem (saygıdeğer), kibar ve tam manasıyla sporcu bir zat olan Muvaffak Bey Fenerlidir ama öteki kulüplerin düşmanı değildir ve onların kazandıkları muvaffakiyetleri (başarıları) örtbas etmek gibi, bir küçüklüğe asla tenezzül etmez (yönelmez).

Bunun da başka bir gayretkeş (çalışkan) tarafından yapıldığını tahmin ederek Muvaffak Bey’in nazar-ı dikkatini (dikkatini) celbediyoruz (çekiyoruz). Çünkü bazen dört beş yerde yapılan spor müsabakalarının hepsine birden yetişemediğimiz için bir kısmı hakkında Ajans’ın verdiği malumatla (bilgiyle) iktifa ediyoruz (yetiniyoruz).

Ajans’ın haberleri, maksadı mahsusla (bilinçli olarak) yanlış ve eksik yazıldığı takdirde, bittabi (elbette) sporcularımıza tam malumat vermiş olmayız. Bunun içindir ki Muvaffak Bey’den spor bültenlerini dürüst ve muntazam (düzenli) bir şekilde sokmalarını rica ediyoruz.

Başhakem ne diyor?

Anadolu Ajansı ile Milliyet gazetesinin yarışların gayet intizamsız (düzensiz) olduğu hakkındaki neşriyatı (yayını) üzerine dün müsabakaların başhakemi Ahmet Fetgeri Bey’le görüştük. Memleketimizin en dürüst hakemi olan Ahmet Bey bize bu hususta şunları söyledi:

— Dünkü Milliyet gazetesinde intişar (yayın) eden spor yazısında ve Anadolu Ajansı’nın spor bülteninde bahsedildiği şekilde, intizamsızlık (düzensizlik) ve karışıklık vaki olmamıştır. Spor, münhasıran (özellikle) kazanmak için yapılan bir hareket değildir. Sporda sportmen ruh ve nizamı (düzeni) muhafaza edilmek şartıyla kaybedenin de bir şeref hissesi vardır.

Bir kayıptan müteessir (üzüntü) olarak ortaklığı bozduğumuz içinde göstermek, bilmem memleket sporuna ne kadar faydalı bir zihniyet olur.

Ahmet Bey, bundan başka Fenerli ve Galatasaraylı kürekçiler arasında zuhur eden (ortaya çıkan) hâdise hakkında da bize uzun uzadıya izahat vermiştir. Fakat böyle sportmenliğe yakışmaz bir hâdise hakkında bir münakaşa (tartışma) kapısı açmamak için Ahmet Bey’in beyanatının (açıklamasının) o kısmını neşretmiyoruz (yayımlamıyoruz).

Cuma günkü kürek yarışlarına gelince, bu yarışlar şu şekilde cereyan etmiştir (gerçekleşmiştir):

Müptediler (Başlangıç seviyesindekiler):

  • Direksiz iki çifte: Birinci Haliç, İkinci Galatasaray, Üçüncü Beykoz.
  • Bir çifte: Birinci Galatasaray, İkinci Beykoz, Üçüncü Haliç.
  • İki çifte: Birinci Galatasaray, İkinci Beykoz, Üçüncü Haliç.
  • Üç çifte: Birinci Beykoz, İkinci Galatasaray, Üçüncü Haliç.

Puan Durumu:
Galatasaray: 16, Beykoz: 12, Haliç: 7 puvan (puan).

Kıdemliler:
Kıdemliler arasındaki yarışlar şu neticeleri (sonuçları) verdi:

  • Bir çifte: Birinci Galatasaray, İkinci Beykoz, Üçüncü Haliç.
  • İki çifte direksiz: Birinci Beykoz, İkinci Galatasaray, Üçüncü Haliç.
  • İki çifte: Birinci Galatasaray, İkinci Beykoz, Üçüncü Haliç.
  • Üç çifte: Birinci Beykoz, İkinci Galatasaray, Üçüncü Haliç.

Puan Durumu:
Galatasaray: 16, Beykoz: 16, Haliç: 4 puvan (puan).

Kıdemliler:
Şampiyona üzerinde puanları hesap edilen müsabakalar şunlardır. Şöyle neticelendi (sonuçlandı):

İki çifte direktli (dümencili); Birinci Galatasaray, ikinci Fenerbahçe, üçüncü Beykoz.

Bir çifte: Birinci Galatasaray, ikinci Fenerbahçe, üçüncü Beykoz.
İki çifte: Birinci Galatasaray, ikinci Beykoz, üçüncü Fenerbahçe.
Üç çifte: Birinci Galatasaray, ikinci Beykoz.

Galatasaray: 20, Beykoz: 8, Fenerbahçe: 7 puan.

Bu suretle Galatasaray kürekçileri, kıdemli yarışların hepsinde birinci gelmek suretiyle İstanbul kürek şampiyonluğunu kazanmışlardır. Cuma günkü müsabakalarda Galatasaraylılar on iki yarışa iştirak etmişler, sekiz birincilik, dört ikincilik kazanmak suretiyle on iki bayrak almışlardır.

Galatasaray denizcilik şubesini tebrik etmemek kabil (mümkün) değildir. Çünkü bu şube, bu sene, bütün şampiyonlukları kazanmıştır. Filvaki (gerçekte) 1933 yüzme şampiyonu, yelken şampiyonu, kürek şampiyonu ve su topu şampiyonu Galatasaray’dır ki esasen bütün denizcilik faaliyeti de bu sahalara münhasırdır.

Galatasaray birinci futbol takımı yenildiği zaman “Galatasaray mahvoldu” diyenlere, denizcilik şubesinin bu dört başı mamur (kusursuz) şampiyonluğu müskit (susturucu) bir cevaptır. Spor elbette yalnız futbol demek değildir. Ve memlekette futbol oynamayan fakat mesela (örneğin) güreşte, yüzmede ak eden (öncü) kulüpler de vardır. Seyircisi bol bir spor olduğu için futbol her şey ve diğer sporları hiç addetmeyen (dikkate almayan) sporcu değil; futbol seyircisi ve müptelâsı (tutkunu) olanlardır.

Galatasaray denizcilikte ve atletizmde en yüksek kabiliyetleri gösteren bir kulübümüzdür. Geçen futbol mevsiminde, yalnız birinci futbol takımı, fena neticeler aldığı için Galatasaray’ın battığını ilân edenler, bugün denizcilik şubesinin kazandığı, yarın da ağlebi (muhtemelen) ihtimal atletizm şubesinin kazanacağı şampiyonluklara bakarak yanıldıklarını anlayacaklardır; şayet anlayabilirlerse… İçinde bu kadar müptelâsı (tutkunu) olmasına rağmen, böyle bir canlılık ve varlık gösteren bir kulüp hiçbir zaman batmaz.

Cumhuriyet Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Mıntıka kürek yarışları pek intizamsız bitti

Sarı kırmızı takım dün de faaliyetine devam etti

Kürek şampiyonası dün Salacak’ta yapıldı. Fakat o kadar gayri muntazam (düzensiz) oldu ki hatta bazı çirkin vak’alar bile tahaddüs (meydana gelme) etti. Burada en mühim (önemli) âmil (etken) de hakem heyetinin ve bilhassa deniz heyetinin idaresizliği idi. Bir heyet bizce tamamıyla bitaraf (tarafsız) olmalıdır. O bugün kulüplerin şikâyetlerini dinleyecek ve hepsine aynı derecede hak verecek ve doğruluktan hiç ayrılmayan bir merci olmalıdır. Maalesef dün deniz heyetinin nizamsız (kuralsız) kararları bu intizamsızlığa (düzensizliğe) yol açtı. Az daha orada sporcular birbirine girecekti.

Yarışlar şu şekilde oldu:
Yarışlara sabah saat onda başlandı. Ve kıdemli müsabakalarını Galatasaraylılar kazandı. Kıdemsizler müsabakasında tek çifte de Galatasaray, iki çifte de Galatasaray, üç çifte ve iki çifte dirseklide Beykoz birinci oldu. Ve on altışar puvan (puan) aldılar. Fenerbahçe bu müsabakalara iştirak (katılım) etmemişti. Günün en mühim (önemli) müsabakaları kıdemli müsabakaları idi.

Birinci müsabaka iki çifte dirsekli futalar arasında yapıldı. Galatasaray birinci, Fenerbahçe ikinci, Beykoz üçüncü oldu. Burada çok çirkin bir hâdise (olay) oldu. Galatasaraylı kürekçiler ile Fener kürekçileri müsabakadan sonra münakaşa (tartışma) ettiler. Ve birbirlerine sporculukla bağdaşmayan çirkin sözler söylediler. Burada ilerleyen münakaşa az daha kötü sonuçlanacak bir vak’aya (olaya) sebep oluyordu.

Hakem heyeti burada Fenerli kürekçiyi diğer yarışlara girmekten men etti (yasakladı). Bu çok haksız bir karardı, itiraz ettiler, fakat dinlenmedi. Tek çiftelerde Galatasaray birinci, Fenerbahçe ikinci geldi. İki çiftelerde gene Galatasaray birinci, Beykoz ikinci, Fener üçüncülüğü aldı. Asıl çirkin hareket son üç çifteler yarışında oldu.

Fenerbahçeliler kürekçileri hakkında verilen kararı tekrar protesto ettiler, hatta müsabaka harici (dışında) girmesini teklif ettiler, fakat yine kabul edilmedi ve motor harekete geçti. Fener, futası başka kürekçi koyarak yarışa…

Milliyet Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Bandırmada denizcilik

Bandırma (Hususi) — Denizcilik Federasyonu, gelecek sene denizcilik fıta (tekne) yarışlarına iştirak (katılmak) etmek üzere bu sene Avrupa’dan son sistem ve altı yüz ellişer lira kıymetinde dört tane fıta (tekne) getirtmiş ve bunları İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Bandırma gibi mühim (önemli) mıntıkalara (bölgelere) hediye etmiştir.

Birkaç güne kadar İstanbul’dan antrenör gelerek on beş gün kadar Bandırma’da kalacak ve yeni gelen fıtaların (teknelerin) ne şekilde kullanılacağı hakkında Bandırma gençliğine bazı malûmat (bilgi) verdikten sonra İzmir’e geçecektir.

Son Posta Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Beykozlular bu sene de birinciliği kaptırmadılar

Dün İstanbul mıntıkası (bölgesi) kürek birincilikleri müsabakasına evvelce ilan edildiği veçhile (şekilde) Beykoz’da devam edilmiş ve bitirilmiştir.

Şiddetli bir gün doğrusu poyrazına (rüzgarına) rağmen, kıdemli üç çifte mesafeyi Beykoz 9,51,8’de almıştır.

Yenimahalle ve Salacak iskeleleri arasındaki uzun mesafenin galibi olan bu üç çifte ekibi çok güzel kürek atışıyla ve bilhassa yarışa dakikada 36 kürekle başlayıp vasati (ortalama) 34 kürekle bitirmeleri nazarı dikkati celbetmiştir (dikkat çekmiştir).

Hanımlar yarışlarında iki çifte 6,42’de ve üç çifte de 6,57’de alınmıştır.

Tek çifte hanımlar 1500 metre yarışı bilhassa güzel olmuştur. Beykoz Kulübü’nden Azar Hanım, aynı kulüpten Nevin Hanım’dan daha evvel mesafeyi bitirmiştir.

Netice itibariyle bu senenin de birincilik şampiyonu Beykoz Kulübü olmuştur.

Son Posta Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Yüzme ve kürek yarışları

Dün Denizcilik Heyeti tarafından tertip edilen yüzme ve kürek mukavemet müsabakaları yapılmıştır. Yüzme mukavemet müsabakalarına üçü hanım olmak üzere on beş kişi girmiştir. Hedefe vâsıl olan yedi yüzücünün rekorları şunlardır:

  1. Cihat (Beykoz) – 2 saat, 05 dakika 48 saniye
  2. Mlle Eva Alter – 2 saat 18 dakika 23 saniye
  3. Talât (Beykoz) – 2 saat 25 dakika 34 saniye
  4. Osman – 2 saat 29 dakika 47 saniye
  5. Nurettin Ejder – 2 saat 39 dakika 21 saniye
  6. Mlle Inge Bihrmann – 2 saat 51 dakika 35 saniye
  7. Hikmet Melih (Fenerbahçe) – 2 saat 58 dakika 35 saniye
  8. Christa Bihrmann – 3 saat 08 dakika 27 saniye

Yenimahalle ile Üsküdar Salacak iskelesi arasında yapılmak üzere tertip olunan kürek mukavemet müsabakasına Beykoz, Galatasaray ve Beylerbeyi kulüpleri iştirak etmiş ve üç çifte futalarda, Beykoz rakiplerinden 700 metre ilerde olarak birinci, Beylerbeyi ikinci, Galatasaray ise üçüncü gelmiştir.

Beykozlu kürekçiler bu mesafeyi 1 saat 12 dakika 53 saniyede katetmişlerdir.

İki çifte futaya yalnız Beykoz iştirak etmiş ve aynı mesafeyi 1 saat 21 dakika ve 8 saniyede katetmiştir.

Son Posta Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Son Kürek Yarışlarında bir dümenci kürek mi çekmiş?!

Beykoz kulübünden Mehmet Sadi Beyin çok şayanı dikkat bir mektubu

932 kürek birinciliklerinin geçen hafta Beykoz’da yapıldığı malûmdur (bilinmektedir). Dün Beykoz kulübü azasından (üyesinden) Mehmet Sadi Bey’den açık bir mektup aldık. Bu mektupta dikkat ve alâkaya (ilgiye) değer bazı görüşler ve iddialar vardır. Bitaraflığımız (tarafsızlığımız) dolayısıyla bu mektubu hemen aynen neşrediyoruz (yayımlıyoruz). Alâkadarların (ilgili kişilerin) verecekleri cevaplarda bittabi (elbette) sütunlarımız açıktır.

Türkiye İdman İttifakı merkez heyeti riyâsetine (başkanlığına)

Efendim; artık müzmin (süregelen) bir hâle gelen (Spor) hareketleriyle yakından alâkadar (ilgili) olmak fırsatını elinizde tutuyorsunuz. Sizi uzaktan târiz (eleştiri) edenler bütün adîl (adil) kudretinizle (gücünüzle) ve bütün selâhiyetinizle (yetkinizle) bugüne kadar oynanan oyunlara kat’î (kesin) bir hatime (son) vereceğinize emin bulunuyorlar. Hele Beykoz gibi, dedikodulu spor muhitlerine (çevrelerine) sokulmamış, spor sahalarında az çok şerefli bir mevki hazırlamaya çalışmış, fakat daima aldatılmış bir kulüp sizi bir kurtarıcı gibi telâkki (kabul) etmiş bulunuyor. Nereye bakılsa, kulüpçü zihniyeti ile harekete eden, kime anlatsanız kulak asmayan bu spor muhitinin için sizin temiz şahsiyetinize (kişiliğinize) hitap etmeyi en büyük vazife bildik…

Bakınız, beş on gün onu, bunu dinleyipte bir karar vermekte geç kalındığı (geciktiği) için sizin iminiz (güveniniz) ortaya konarak neler yapıldı. Geçen sene kulüplerin intihâbile (seçilmesiyle) iş başına geçen (Denizcilik heyeti) 932 senesi kürek müsabakaları (yarışmaları) programını tesbit (belirleyip) ve kulüplere teblîğ (bildirim) ediyor. Hazırlıklarını yapan kulüpler ve bu meyanda (arada) (Beykoz kulübü) tesbit edilen (belirlenen) yarış mesafelerine ve muhtelif (çeşitli) futa (kayık) cinslerinin programda dizilişine göre (Ekip) yerlerini tasnif (düzenleyerek) ederek çalışıyor.

Birinci teşvik (teşvik edici) müsabakası yapılıyor. Geçen sene şampiyonluğu kaybeden Galatasaray müsabakada yalnız dört yarışta muvaffak (başarılı) olabilecek, heyete şamandıraları terkederek (terk ederek) ve yarışı terkederek çekiliyor.

İkinci teşvik (teşvik edici) müsabakasına (yarışmasına) iştirak (katılmak) etmemekle beraber işitiyoruz ki Denizcilik heyetinin yarışlar hakkındaki programına itiraz (karşı çıkma) ediyor. İtirazlarının muhik (geçerli) gösterebilmek için diğer kulüpleri de peşine takarak (ya bizim dediğimiz olur, yahut yarışlara girmeyiz) diye heyeti istifaya mecbur (zorunlu) etmeye çalışıyor. Bu arada geçen mükaleme (görüşmeleri), mülakat (konuşma) hatırlayacaksınız. Gene işitiyoruz ki heyet bu kulüplere itiraz ettikleri tenkit (eleştiri) meseleleri tahriren (yazılı olarak) bildirmek (haber vermek) lüzumuna (gerekliliğine) dair bir tezkere (yazılı belge) gönderiyor. Buna cevap vermek zahmetini ihtiyar etmeye lüzum (gerek) görmeden ve heyetin bir azasını (üyeyi) istifaya mecbur ederek zatıâlilerini (kendi kişiliklerini) kasten (biz görüştük, böyle olacak, yani programı kendisi yaptı) diyerek mıntıka (bölge) reisine istediklerini kabul ettiriyorlar.

İstedikleri şu idi:

Yarış mesafelerini uzatmak, (kıdemli) müsabakalarını birbirini takiben yaptırmak… Maksatları da, zaten her kulüpte mebzulen (bolca) yetiştirilmeyen Beykoz birinci sınıf kürekçilerini yormak, onların müteakip (sonraki) yarışlara iştirak (katılım) edememelerini temin (sağlamak) etmektir.

Nihayet muvaffak (başarılı) oldular. Henüz istifa etmeyen Denizcilik heyetinin reisini işe karıştırmayarak ilk defa denize çıkan hakemlerin huzurunda yarışlar yaptılar. Pek muhterem (saygıdeğer) beyefendi, buraya kadar okuduklarınıza karşı ihtimal (muhtemelen) diyeceksiniz ki, siz de bir kulüpçüsünüz, beş kulübün ittihat (birlik) ettiği bir meselede tek kalan kulübün hakkı yoktur…

Hayır beyefendi, filhakika (gerçekten) kulüpçüyüm, çalışanın huzurunda hürmetle (saygıyla) ilgilenirim. Sporu istismar ederek ne bankada şef, ne de şöhretlere iltifat (övgü) eden stadyum hissedarı veya (spor levazımı mağazası) sahibi olmadım. Fakat şunu öğrendim ki kendi mütevazı (alçakgönüllü) köşesinde çalışan, temiz inkişafında (gelişiminde) insanlığın faziletini kovalayan bir kulüp için hakkı hayat yoktur.

Nizamnâmeyi (yönetmeliği) istediği zaman ileri süren, fakat istediği zaman da bir tarafa bırakan bazı hâkimlerin (hakemlerin) elinde oyuncak olmuş bir klüp (kulüp) size haykırırsa, bu kadar uzun sözler sizi tasdi ederse haksız mıdır?

Bir kalabalık, temsil ettiğiniz heyeti, hattâ (hatta) karşısına çıkmak suretile (şekliyle) değil, karşısına çıkmağa (çıkmaya) cesaret edemeyerek gıyabında (yokluğunda) düşürmeğe (düşürmeye) kalkışsa ve onun ilân (ilan) ve tesbit (tespit) ettiği her hangi bir programı tanımazsa bu spor âleminde (aleminde) bir anarşi demek değil midir?

Böyle ise hâdise (hadise) aynen olmuştur, deniz üzerinde daha neler yapılmıştır… Müsabaka (yarışma) akşamı saat altı buçukta… üç çifte futa (kürek) müsabakası daha başlamamış… Üç çifteden sonra iki çifte dirsekli (omuz omuza) müsabakası yapılacak… Klüpler (kulüpler) birbirini takip eden yarışlar için kuvvetlerini taksim (paylaştırmak) etmeğe (etmeye) mecbur… Vakit geç, sular kararmış… O aralık gizli bir el bir klübe (kulübe) haber gönderiyor: Son yarış tehir (erteleme) edilecek… Taksim (paylaşılması) edilmesi lâzım (lazım) gelen kuvvetler derhal üç çifte futada teksif (yoğunlaştırma) ediliyor ve Galatasaray üç çiftede kazandırılmış oluyor. Zavallı Beykoz tekrar yarış var diye, kuvvetini bölmüştü, yarışı da kaybediyor.

Karanlık o kadar fazla idi ki, iki adım ötedeki sandal (tekne) görmek mümkün değildi. Hakem motoründe (motorunda), deniz yarışlarına, o gün alâkadar (ilgilenmiş) edilmiş hakemler konuşuyorlar. (Hiç bir şey göremiyeceğiz (göremeyeceğiz), futalar birbirine çapariz (engel) verirse, dümenci hamleciye (yardımcıya) yardım ederse nasıl göreceğiz?)

Ve yarış güya (sözde) yarış, karanlığın içinde yapılmış oldu. Halbuki yolda neler oluyor, gene gizli bir motör futanın (teknenin) birine bir ip atıyor. Görürler diye vazgeçiliyor, görülmesi ihtimali olmayan şey yapılıyor, dümenci bir müddet, pek âlâ kürek çekiyor.

Hakem motörü de bir de deniz âlemine çıkılmış gibi karanlığın içinde hiçbir şey göremiyerek dolaşıyor. Aynı hakem kürekçiyi teşci (teşvik) eden serdümenin (dümencinin) kol hareketlerini fiilî yardım telakki (kabul) ederek güneş varken yani gözleri görürken Beykoz fıtasını (teknesini) müsabaka harici bırakmıştır.

Nihayet bu sefer resmen ilân edilmiştir ki son müsabaka tehir (ertelemek) edilmiştir. Demek ki karanlıkta müsabaka yapılamazdı. Neden, gene karanlıkta üç çifte yarışları yapıldı? Hakeme sorarsanız ‘min tarafillah nazil olmuş gibi’ (Böyle olacak) der. Kime anlatayım beyefendi, dertlerimizi hangi âdil (adil) baş dinleyecek. Elbette siz dinleyeceksiniz. Bütün mertebeleri (aşamaları) atlayarak size kadar gelen bu yazı ile sporda oynanan şeylerin ancak binde birini saydığımıza kaniiz (inandık). Gr-yabî hürmetlerimin (saygılarımın) kabulünü rica ederim efendim.

Beykoz kulübünden
Mehmet Sadi

Gazeteler, Vakit Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

İstanbul kürek birincilikleri dolayısıyla

Haliç, Fenerbahçe, Galatasaray, Beylerbeyi, Altınordu kulüplerinin arzusu

Gelecek hafta İstanbul’un senelik Kürek birinciliği yapılacaktır.

Senelerden beri bu birincilik Beykoz ve Galatasaray kulüpleri arasında paylaşılırdı. Bu sene hiçbir müsabakada Galatasaray tam bir kadro ile maatteessüf (ne yazık ki) görünmedi. Bunun içindir ki sarı kırmızılı denizcilerin kürekteki vaziyetini (durumunu) bilmiyoruz.

30 Ağustos tayyare (uçak) bayramında Bebek’te yapılan kayak (kayık) yarışlarına Galatasaray kulübü de iştirak etti. Ancak orada büyük varlık gösteremedi ve diğer kulüpler tarafından her müsabakada takıldı. Senelerden beri İstanbul kürek şampiyonu namını (ünvanını) haklı veya haksız kazanmış olan Galatasaray’ın bu vaziyeti (durumu) İstanbul birinciliğindeki vaziyetlerini göstermesi itibariyle çok şayanı (dikkate değer) dikkattir.

Bu senenin şampiyonluk için en kuvvetli elemanları Fenerbahçe ile Beykoz kulüpleridir. Fenerlilerin tam manasıyla (anlamıyla) kürek müsabakalarına girdiği tarih çok uzun değildir. Sarı lacivertliler ancak iki senedir bu şubede uğraşıyorlar. Görüyoruz ki bu sene bu büyük gayretlerinin mükâfatını (ödülünü) hak etmişlerdir. Geçen hafta Beykoz’da yapılan tek çifte kademli (dereceli) müsabakası (yarışı) çok heyecanlı idi. Fenerbahçe’nin en iyi kürek çekicisi olan ve geçen sene haksız yere profesyoneldir diye itham (suçlanan) edilen Seyfi, bu yarışta hakikaten (gerçekten) Türkiye’de kademli (dereceli) tek çiftede rakibi olmadığını bir daha ispat etmiş oldu.

İki çiftelerde Seyfi müsabakayı (yarışı) kaybetti. Fakat hemen şurasını da ilave (eklemek) edelim ki Beykoz’da yapılan her müsabakayı (yarışı) diğer kulüplerin kazanması çok zordur. Çünkü orada mevcut (bulunan) sulara göre her gün antrenman yapan Beykozlular artık İki çiftelerde Seyfi müsabakayı (yarışı) kaybetti. Fakat hemen şurasını da ilave (eklemek) edelim ki Beykoz’da yapılan her müsabakayı (yarışı) diğer kulüplerin kazanması çok zordur. Çünkü orada mevcut (bulunan) sulara göre her gün antrenman yapan Beykozlular artık o suların kurdu olmuş vaziyettedirler (durumundadırlar). Binaenaleyh (Bu nedenle) kürek yarışlarının tamamıyla akıntısız ve suları herkes tarafından malûm (bilinen) olan yerlerde yapılması icap eder (gerekir). İşte Seyfi ve Haydar’ın kaybettikleri yarış bundan dolayı kaybedilmiştir.

İki gün evvel (önce) duyduğumuza göre Beykoz’dan maada (başka), Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu Haliç ve Beylerbeyi kulübü müşterek (ortak) bir mektupla İstanbul mıntıkası (bölgesi) denizcilik heyetine müracaat (başvuru) ederek yarışların badema (bundan böyle) Beykoz’da yapılmamasını, hakemlerin muayyen (belirli) zevat (kişiler) olmasını ve mesafelerin kısaltılmasını istemişlerdir.

Bu arzularına müeyyide (destek) olarak kulüpler, mıntıkaya verdikleri müşterek mektupla Şirket-ihayriyenin mukaveleye (sözleşmeye) riayet (uygunluk) etmediğini binaenaleyh (bu nedenle) ortada Beykoz’da müsabaka yapmak için bir sebep olmadığını ileri sürmüşlerdir.

Bu Şirket-i Hayriye’nin mukaveleye riayet edip etmediğini bilmiyoruz. Ancak kulüpler Beykoz’da müsabaka istememekte haklıdırlar. Çünkü, Beykoz’da yapılacak olan her müsabakada Beykoz kulübünün ötekiler üzerinde yüzde kırk avantajı vardır.

Bu avantajı her zaman antrenmanlarını orada yapmalarından, suların şekli cereyanını (akıntısını) çok iyi bildiklerinden; rüzgarların nasıl sulara tesir ettiğini tecrübe ile gördüklerinden dolayı husule (meydana) gelmektedir.

Binaenaleyh (bu nedenle) yarışın birinci şartı olan müsavi (eşit) şerait (koşullar) altında müsabaka yapmak bu suretle imkân haricinde oluyor demektir. Orada her yapılacak müsabaka yüzde kırk Beykoz tarafından kazanılabilir.

Bu kulüpler de bütün bunları düşünerek İstanbul mıntıkasından bu talebi yapmışlardır ki esas itibariyle haklıdırlar.

Yarışların Modaya nakli (taşınması) meselesine gelince orasını pek tahmin etmiyoruz. Çünkü İstanbul denizcilik heyeti bazı mukavelât (sözleşmeler) ile Şirket-i Hayriye’ye bağlıdır. Bundan başka Şirket-i Hayriye bir de yüzme havuzu yaptırmıştır ki bu da mukaveleye dahildir. Vaziyet yukarıda teşrih (açıklama) ettiğimiz gibi olmakla beraber denizcilik heyeti bu nakil noktasında mustar (çaresiz) vaziyettedir. Bakalım netice ne olacak?

Milliyet Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın

16 Eylül Yarışları

Galatasaraylılar ile Beykozlular denizde hararetle çalışıyorlar

İstanbul deniz birincilikleri yarışları gelecek cuma günü yapılacaktır. Yarışlar ya teşvik müsabakalarının yapıldığı yerde yani Beykoz’da yahut Moda’da yapılacaktır.

Evvelce (önceden) denizcilik heyeti ile Şirket-i Hayriye arasında bir mukavele (sözleşme) akdedilmiştir (yapılmıştır). Yarışlar Beykoz’da yapılmak şartıyla Şirket-i Hayriye kazananlara verilecek mükafat (ödül) ve hediye cihetlerini (yönlerini) temin etmeyi kabul ediyordu. Haber aldığımıza göre beş sene üzerinden yapılan bu mukavele, henüz birinci senesi bitmeden feshedilmiş veya edilmek üzeredir.

Sebebi de Galatasaray’ın bu sene yapılan müsabakalara, geçen sayımızda işaret ettiğimiz mesafe azlığı meselesini (konusunu) ileriye sürerek, işaret etmemişidir (işaret etmesidir). Denizcilik heyeti Galatasaraylıların arzusunu tatmin ederek yarış mesafelerini artırmaz ve binnetice (sonuç olarak) müzminleşen (kronikleşen) bir ihtilafı halledemez miydi? Bu başka bir meseledir. Şimdi bunu münakaşa etmek için lüzum (gerek) kalmamış gibidir. Çünkü mevsim geçmek üzeredir. Önümüzde yalnız 16 Eylülde yapılacak şampiyona müsabakaları kalmıştır ki bu müsabakalardaki yarış mesafeleri Galatasaraylıların istedikleri mesafeler olduğundan müsabakalara iştirak etmeyecek deniz şubeleri yoktur.

Bu müsabakalarda en hararetli karşılaşmanın Galatasaray’la Beykoz arasında olacağına muhakkak (kesin) nazarîle (gözle) bakılmaktadır. Teşvik müsabakalarında hemen her müsabakayı kazanan Beykozlular bakalım Galatasaraylılarla karşılaşmadan nasıl bir netice alacaklar…

Beykozlu denizciler son senelerde çok tecrübeli etmişlerdir ve teşvik müsabakalarının içlemeleri dolayısıyla tamamıyla imanlı bir haldedirler. Galatasaraylılara gelince ekipleri derecesinde idmanlı olup olmadıkları malum (bilinen) değildir. Bununla beraber idmanlarına ihtimal etmedikleri de anlaşılmaktadır.

Şimdilik bu hususta verilecek hüküm, müsabakaların çok heyecanlı olacağı ve neticeyi almak için her iki tarafın bütün kuvvetini ve maharetini göstermeye mecbur olacağı şeklindedir.

KAYIK YARIŞLARINDA AVRUPA ŞAMPİYONLUKLARI

Belgrat, 5 (A.A.) — Kayık yarışları Avrupa şampiyonlukları müsabakaları gayet güneşli bir havada ve 20,000 seyirci huzurunda icra edilmiştir. Kral, yanında nazırlardan birçoğu bulunduğu halde müsabakalarda hazır bulunmuştur. İlk finale ait hareket işareti saat 15.36’da verilmiştir.

Neticeler şunlardır:

Dört kürek, dümenci ile:

  1. İtalya – 35 saniye 2/3
  2. Danimarka
  3. Çekoslovakya
  4. Fransa
  5. Yugoslavya

İki kürek dümencisiz:

  1. İsveç – 7 dakika, 14 saniye 1/5
  2. İtalya
  3. Belçika

Skiff yarışı:

  1. Mariani (İtalya) – 7 dakika, 18 saniye, 1/5
  2. Saurin (Fransa)

İki kürek dümenci ile:

  1. Felemenk – 7 dakika, 42 saniye 2/5
  2. İtalya
  3. Lehistan

Dört kürek, dümencisiz (Şampiyon İsviçre):

  1. Macaristan
  2. İspanya
  3. Yugoslavya
  4. Felemenk
  5. İsviçre

Macarlar bu müsabakayı fevkalade bir maharetle kazanmışlardır.

Çifte Scull (Şampiyon İsviçre):

  1. Macaristan – 6 dakika 47 saniye
  2. İtalya
  3. Lehistan
  4. Belçika
  5. Yugoslavya

İsviçre şampiyonluğu müdafaa için bu müsabakaya iştirak etmemiştir.

Sekiz kürek, dümenci ile: Şampiyonluklara ait yarışlardan en heyecanlısı bu olmuştur. Daha başlangıçtan itibaren Yugoslavya, yahlar başta gelmişler ve 1200. metreye kadar ileri vaziyetlerini muhafaza etmişlerdir. O mesafede Fransızlar, yaklaştıkları anda Yugoslavyalılarla borda bordoya mücadele etmeye başlamışlardır. Yalnızca Fransız takımı bir şamandırayı çarparak müsabaka harici kalmıştır.

Yugoslavyalılar müsabakayı 8 dakika, 11 2/5 saniyede kazanmışlardır.
2. Macaristan
3. Çekoslovakya
4. Lehistan

Vakit Gazetesi kategorisine gönderildi | Yorum yapın