Oksford Galip Geldi
Londra, 24 (TAN) — Oksford-Kembridç Üniversitelerinin sekizer çifte tıllık kayık yarışı dün Taynıfs nehri üzerinde yapılmıştır. Bu yarış, yarışın 89 uncu müsabakası idi. Oksfordlular on üç senedir üstüste on üç mağlûbiyete uğramışlardı. Bir türlü rakiplerini geçemiyorlardı.
Dünkü yarış harikulâde heyecanlı olmuş ve nehrin iki kıyısına dizilmiş olan yüz binlerce halkın teşvikleri arasında iki üniversitenin kayığı yarış mesafesinin muhtelif yerlerinde birbirini geçerek süzülmüşlerdir. Yarış ortalarında Kembridçlilerin rakiplerini bir kayık boyu kadar geçtikleri olmuştur. Oksfordlular Kembridçten daha faal idiler, fakat daha uzun dalgırmalı bir çekişle yarışın son merhalelerinde ileri atılamamışlardır.
Dünkü yarış harikulâde heyecanlı olmuş ve nehrin iki kıyısına dizilmiş olan yüz binlerce halkın teşvikleri arasında iki üniversitenin kayığı yarış mesafesinin muhtelif yerlerinde birbirini geçerek süzülmüşlerdir. Yarış ortalarında Kembridçlilerin rakiplerini bir kayık boyu kadar geçtikleri olmuştur. Oksfordlular Kembridçten daha faaldi, fakat daha uzun dalgıçlı bir çekişle yarışın son merhalelerinde ileri atılamamışlardır.
Nihayette Oksford kayığı üç boy farkla Kembridçi geride bırakarak musavat hattını geçmiştir. Yarışın rekoru 22 dakika 32 saniyedir.
Oksfordlular bu galibiyetle içinde takım idmanlarında dümençilik eden on yaşındaki küçük Maseyin de hissesi vardır. Kendinden üç misli yaştaki kürekçilere kalın erkek sesiyle kumanda vererek otorite ile idare eden sevimli küçük dümenciyi herkes kucaklamış ve Oksfordlular küplerine kadar omuzlarında götürmüşlerdir.
Ananeye giren bir heyecan
Yazan: EŞREF ŞEFİK
Oksfort – Kembridç kayık yarışında Londra’da bulunmamış olanların bu yarışın mânasını, İngiliz ananesine giren büyüklüğünü ve halini anlamalarına imkân yoktur. Bu hâdise İngiltere’de her şeyin üstüne geçen bir şeydir. O gün bütün İngiltere telgraf başında, radyo başında bekler…
İngiltere’nin millerce uzak yerlerinden sırf bu yarışı görmek üzere gelen binlerce seyirci, milyonu geçen Londra seyircileriyle bir arada Taymis nehri kenarına dizilirler. O gün bütün Londra halkı ikiye taksim edilir. Herkesin yakasında tuttuğu üniversitenin rozeti görülür. Ecenebiler de bilâhıyar o havaya kapılarak, bir dakika içinde mensup oluverdikleri üniversitenin rengini taşırlar… Spor rekabetindeki asaletin, galibiyet ve mağlubiyet hislerindeki vakarlı heyecanın ilâhi hale geldiği müsabaka Oksford – Kembridç mücadelesidir.
Londra’da bir yarışına şahit olduğum o iki üniversitenin rekabetini yirmi senedir hâlâ unutamam.
Kısaca diyeceğim ki: sporun şekliyle yapılanı ve o çeşidi, her spor temasında her insan özünü umutsuzluğa, bedbinliğe sevkedecek kadar dehşetli bir tesir bırakır.
Londra’da Oksford – Kembridç yarışını o halk arasında tam manasıyla anlayan bir adamın başka yerlerdeki spor seyircilerini senelerce yavan ve ufak bulmamasına imkân yoktur.
Bu itibarla, bedbinliğe çabuk kapılacak ve o histen silkilmeyecek karakterdeki gençlere bu tarihi yarışın tehlikeli olduğunu hatırlatayım. “Bir gören pişman bir de görmiyen” kabilinden Oksford – Kembridç yarışını herkese tavsiye ederim.
Şunu da hatırlatayım: Kembridç – Oksford yarışı ilk defa 1829 senesinin haziranında yapılmıştır. O günkü yarışta, Oksford’un sekiz centilmen kürekçisi; Kembridç sekiz centilmen kürekçisini geçmiştir. O seneden beri, Umumi Harp gibi büyük ve millî sebeplerle yalnız 19 kere yapılamayan bu yarışın seksen dokuzuncusu dün yine Taymis nehri üstünde şereflendirildi.